Ne Yapıyoruz? Ya da Rotamız Ne Yönde?

Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi, ikramı cümle Ümmet-i Muhammed’in ve bizlerin üzerine olsun. Pek Muhterem Gönül Erleri! Bu yazımızın ilki olacak. Rabbim bizleri utandırmasın ve O’na sonsuz hâmd-ü ve senalar olsun.

Bizler sürekli bir şeyi tartışmak durumundayız günümüz dünyasında, kimse nerede olduğuna bakmadan. Televizyon programlarında karşılıklı konuşmalar, kardeşlerin arasında konuşması, üniversitelerin fakültelerinde tartışma  programlarının olması buna verilebicek örneklerden birkaçıdır. Fakültelerde bizlerin de acizâne gördüğü şey salonlarının dolup boşalması buna ek olarak verilebilir. Bilinçli adımlar atılmadığı takdirde mescitler boş kalmaya devam edecektir. Kimse değerlendirme yapmadan, zamanın kıymetini bilmeden birilerini dürtme halinde; Hadi şunu yap, hadi şu işi yürüt tarzında…

Ne Yapıyoruz? Ya da Rotamız Ne Yönde? 1
Tartışıp Duruyoruz

Ey Müslüman! Kendin yapmıyorsun ki karşındakine hükmetmeye çalışıyorsun. Niçin yapmadıklarınızı söylüyorsunuz? Ayet-i kerimesi kime hitap ediyor? Başkalarına akıl vermek durumundan kurtulmadığımız sürece bu şekilde kalmaya, tartışmaya mahkûmuz. Hakkıyla çalışmalıyız ki bizlere ihtiyacı olan bu aziz, necip milletin isteklerine karşılık verebilelim. Bizler geceleri âbid gündüzleri de mücahit olarak bu altın oranlamayı gerçekleştirirsek ancak o zaman başarıya ulaşırız. Bizim gençliğimiz maalesef dünyanın boş oyuncaklarına dalıp da batıp gitmektedir. Allah katında bizler, o gençlerden sorumluyuz. Gayemiz Allah, önderimiz Rasulullah (s.a.v), anayasamız Kur’an, yolumuz cihat olmalıdır . En büyük arzumuz da bu yolda şehit olmaktır. Artık tartışmacı değil iş yapıcı olma vaktidir. Kendimizi yani dimağımızı, hafsalamızı doldurmadan çıkarsak bu yolda yarı kalmamız kaçınılmaz bir sondur. Gündemimizi belirlemezsek gündemimizin belirleneceği kaçınılmaz bir durumdur. Dolmadan akmak olmaz.

Kendimizi düzeltmemiz gerekir. Deyişlerimiz ve davranışlarımız uyumlu olmalıdır. Beyin perdelerimizi artık İslam’ın özüne açmalıyız. Okuduğumuzu sindirmeli, öğütüp ümmete vermeliyiz. Bir şey vermeden almamız mümkün değildir. Bizler Fatih’in nesli, bizler Osmanlı’nın varisleriyiz. Gaflet hicabını üzerimizden atarak o külleri yeniden alevlendirmeliyiz.

Ve her şey Allah’a samimi kul olmakla başlar. Kıyamla, rukûyla, secdeyle başlar. Her şeyin tadı Allah’la beraber olmaktır. Resulullah’ın yolunda koşmakla başlar. Rabbim bizi bize bırakmasın. İman neşesinde zirveleşen müminlerden eylesin. Ne kadar okusakta ona layık hareket etmediğimiz takdirde cahil olmaya dûçârız vesselam. Sürç-ü lisan ettiysek af ola…

Similar Posts

One Comment

  1. Önce farkedersin sorunu, sonra dert edinmekle başlar, sonra içini yer ve nihayet çözmeliyim bu sorunu der zihin. Mücadeleler böyle başlar ve üretir insan…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir