Gözleri Görmeyen Biri Düşünerek Görebilir Mi?

Esselam;
Gözleri çok az gören bir insanın dünyayı nasıl gördüğü, nasıl algıladığını hiç merak ettiniz mi? Evet, ben merak ettim, düşündüm ve sonra yaşadım. Bugün az biraz kendimden, tecrübelerimden bahsetmek istiyorum. Öncelikle kısaca göz sorunumdan bahsedip daha sonra bunu nasıl bir düşünce sistemine dönüştürebiliriz onu anlatmaya çalışacağım.

Görme Rahatsızlığım Ne Kadar?

Rahatsızlığımdan bahsetmem gerekirse, konunun anlaşılması için. Merak etmeyin çok kısa tutacağım. Geçen sene (Eylül 2017) Keratokonus rahatsızlığım teşhis edildi ve sol gözümden Crosslink operasyonu geçirdim. Aradan 6 ay geçtikten sonra sağ gözümden crosslink yapıldı. Bunun amacı keratokonus rahatsızlığımın ilerlemesini durdurmak, yani bir tedavi değil sadece önlem. Fakat rahatsızlığım çok ilerlemiş ve geç farkedildiği için şuan iki gözüm de %5 görüyor. Tedavi yöntemlerinin hiç biri bana uymadığı için (Göz içi halka tedavisi, sert lens vb) Kornea nakli bekliyorum. Burayı kısaca anlatabildiysem konuya geçiyorum. (Keratokonus ile ilgili ayrıntılı bilgi ve tecrübelerim hakkında yazı gelecek inşallah. Erken teşhis önemli)

Keratokonus Nedir?

Kısaca Keratokonus: Görüntünün göze iletilmesini sağlayan, gözün en dışındaki şeffaf tabaka olan Kornea’nın konik biçimde öne doğru sivrileşmesi ve incelmesidir. Çok  yüzeysel anlamda Korneada şekil bozukluğu diyebiliriz. Böylece görüntü bulanık, çoklu, dağınık ve ışık patlamalarıyla beyne iletiliyor.

Gözleri Görmeyen Biri Düşünerek Görebilir Mi? 1
Keratokonus Nedir?

Görme Azlığının Hayata Etkisi

Peki iki gözü de %5 gören bir insan nasıl olur da görebilir? Kendi işini nasıl yapabilir? Nasıl okuyabiliyor veya bu yazıyı nasıl yazabiliyor? Evet, bu soruları kendime bende sordum. Benim yerimde (aynı kaderi paylaşan) başka insanlar; hayata küsmüş durumda maalesef, kendi işlerini yapamıyorlar. Engelli bireylerin olduğu forumlarda bu tatsız durumları görebilirsiniz. Benim niyetim bir nebze derdimi anlatabilmek ve insanlara bir şekilde yardımcı olabilmek.

Küçük bir araştırmayla bu rahatsızlığın Türkiye’de çok yaygın olduğunu görebilirsiniz. Fakat herkesin rahatsızlığı benimki kadar hızlı ve genç yaşta bu kadar ilerlemiyor. Her hastalıkta olduğu gibi keratokonusta da erken teşhis önemli. Fakat bu rahatsızlık çokta uzak olmayan bir zamanda keşfedilmiş, birçok doktor farketmekte zorlanıyor.

Peki Ben Ne Durumdayım?

Maalesef hemen hemen aynı kaderi paylaşıyorum diğer insanlarla. Kendi işimi yapmam çok zor, bardağa su doldururken bile taşırmadan yapamıyorum. Yolda yürürken ayaklarıma bakarak ezbere yürüyorum. Bir şeyler okumaya çalışırken yüksek ışık (200 lümen) ve kitap okuma büyüteci kullanıyorum. Telefonda yazılar büyütülmüş ve ışığı hep yüksek şekilde kullanıyorum. Son olarak kalemle ezbere bakmadan yazabilsem de, telefonda ya Google’ın sesli yazma özelliğini kullanıyorum ya da yılların verdiği bakmadan yazı yazabilme yeteneğimden faydalanıyorum.

Gözleri Görmeyen Biri Düşünerek Görebilir Mi? 2
Emin olun bundan daha bulanık görüyorum. (Eski araştırmamdan kalan bir resim)

Görmemek Umutsuz Olmayı Gerektirir Mi?

Muhakkak her sorunun bir çözümü ve çaresi vardır, biz buna inanıyoruz. Sorunları aşabilmek için farklı düşünebilmek, bakış açımızı genişletebilmek gerekiyor. Hayatım boyunca bir çok olasılığı düşündüm ve hâlâ istemsizce düşünüyorum. Daha ortada böyle bir rahatsızlığım yokken bile, engelli olursam ne olur? Gözlerim görmezse, kulaklarım duymazsa, bir uzvum olmazsa?

Gözleri Görmeyen Biri Düşünerek Görebilir Mi? 3
Asla umutsuz olma!

Bunları düşünme amacım paronayaklık değildi asla! Öncelikle empati kurabilmek, her an başımıza birşey gelebilecek olan bu dünyada her şeye hazırlıklı olabilmek, bambaşka bir bakış açısı kazanabilmek ve en önemlisi şükredebilmek amacıyla düşünmenizi tavsiye ederim. Herkesçe malumdur ki bir şeye hazırlıklı olmakla olmamak arasında ciddi bir psikolojik fark vardır.

Görmemek Hayata Nasıl Yansıyor?

Zor durumda kalmadıkça dışarı çıkamıyorum çünkü gözlerimin gördüğü alan genişliyor, aşırı bulanık görmemden dolayı şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik ve yorgunluk beni evde bekliyor oluyor. Gözleri sağlıklı bir insan, gözlük takan bir arkadaşına “Gözlüğü versene bi bende deneyim” deyip, gözlüğü 4-5 saniye taktıktan sonra beyninde oluşan dengesizliği biliyorsunuzdur. Bu dengesizliğin çok daha fazlası ve hiç geçmediğini düşünün.

Görme olayı gözden beyne aktarılır. Asıl görme eylemini beyin sağlar. Fakat görüntüler aşırı bulanık, karışık, iç içe çoklu görüş ve hareket halinde dengesiz görüntüler olduğu zaman beyin bunları çözmekle uğraşıyor. Görüntüler beyinde algılanmak için sanki tüm gün bulmaca çözüyormuşsunuz gibi zihninizi yoruyor. Anlamsız resimleri zihnimizde çözmeye çalışıyorsunuz sürekli. O kadar ki beyninizde çalışmaktan kaynaklanan ağrıyı bazen yerini tespit edecek kadar hissedebiliyorsunuz. Beyninizi çalıştırmak için bulmaca çözmeyin, anlamsız resimlere bakıp onları algılamaya çalışın diyebilirim 🙂

Görmemek İnsana Bir Şey Kazandırabilir Mi?

Benim şöyle bir prensibim vardır. Bir bilgi bana öncelikle vaadettiği şeyi vermek zorunda, yani bilgiyi. Daha sonra ise bana yeni bir bakış açısı ya da düşünce sistemimde bir yol oluşturmalı. Eğer bunları sağlamıyorsa benim için gereksiz bilgidir ve hiç birşey ifade etmez. Görme rahatsızlığımı da bu açıdan değerlendiriyorum ve benden alınan şeyin karşılığında bana çok büyük bir bakış açısı kazandırdığını farkediyorum. İşte tam olarak bunu sizinle paylaşmak istedim.

Günümüzde daha çok ayrıntıcı bakış açısı insanlara anlatılmaya çalışılıyor. Fakat bütüncül bakış açısı es geçiliyor. Parçaya ve ayrıntıya odaklanmaktan bütünü göremez olduk. Kabul edersiniz ki bir şeyi daha iyi görebilmek için her zaman ona yakınlaşmak gerekmez, bazen daha iyi görebilmek için bir adım geri atmak gerekir ki bütünü görebilelim. Aslında modern sanatta ve tasarımda bu yöntem çok kullanılmaya başlandı, fakat bu yöntemi düşünce sistemimizde nasıl kullanabiliriz?

Gözleri Görmeyen Biri Düşünerek Görebilir Mi? 4
Bütünü ancak uzaktan görebilirsin

Yine kendime gelmek gerekirse, görme bozukluğum bana şunu gösterdi; Zaten ayrıntıyı görememek bütüne odaklanmamda kolaylık sağladı. Ayrıntıdan kastettiğim mesela bir bardağın bardak olduğunu anlamak için onun temel sekli dışındaki özellikleri.

Neyi Görmem Gerekiyor?

Yolda yürümeye çalışırken sadece ayaklarıma odaklanmaya çalışıyorum. Yeri dahi görmekte zorlanırken benim görmek istediğim, görmem gereken tek şey yolda benim düşmeme sebep olabilecek herhangi bir şey (çukur, tümsek, taş, kaygan zemin vb) veya çarpma riskim olan direk, ağaç, çöp kutusu gibi sabit nesneler. Sabitleri çözmek kolay zaten ezbere bildiğim yerlere gidebiliyorum, ilk defa göreceğim yerlere gitmem çok çok zor benim için.

Sabitleri ezbere biliyorum zaten gözüm kapalı bile gidebileceğim yerlerdi daha önceden. Fakat değişkenler büyük risk taşıyor. Mesela insanlar, arabalar, bisiklet gibi değişkenler. İşte tam da burada bütüne odaklanmak gerekiyor. Yolda bulanık ve hareketli gördüğünüz insanların ne elbisesine, ne yüzüne, ne de kim olduğuna odaklanmıyorsunuz, onlar sadece çarpmamanız gereken kişiler 🙂 Zaten simalarını ayırt etmekte zorlandığınız görüntüleri çözmeye uğraşmak sadece beyninizi yorar. Zaten sizi tanıyan birisi varsa seslenecektir. Önemli olan bütünü görebilmek, ayrıntıyla uğraşmamak.

Bütünü Görebilmek

Bütünsellik akımı sanat, edebiyat ve tasarımda yaygın olarak kullanılıyor. Buna minimalizm deniliyor veya karikatürizm. Düşünsenize bir karikatür var sıradan bir insan ama üzerine iki üç çizgi çiziliyor ve tanıdığınız birine dönüşüyor. Peki bu ne demek? Her şeyin muhakkak ayırt edici bir niteliği vardır, ister insan ister nesne. Bu ayırt edici temel özellikleri onun bütününe yerleştirdiğiniz zaman onun o olduğunu anlarsınız. Eğer bu yöntemi düşünce sisteminizde uygular ve yeni bir bakış açısı olarak kazanırsanız dünyayı çok daha farklı görmeye başlarsınız.

Gözleri Görmeyen Biri Düşünerek Görebilir Mi? 5
Düşünce sistemi

Görmeden Düşünebilmek

Minimalist düşünce veya karikatüristik düşünce diyorum ben buna, yani bütüne odaklanmak. Bazen bir şeyleri çözmek veya üretmek için düşünürken, ayrıntıya öyle dalıyoruz ki asıl çözümün göz önünde ve basitçe durduğunu göremiyoruz. Çocuklar bu konuda bizden iyiler. Onların zihinleri daha manipüle edilmemiş durumda ve basitçe düşünebilmeyi başarabiliyorlar. Biz sınavlarda bile çok basit sorular sorulduğu zaman burda bir hile vardır diye doğru cevabı işaretleyemiyoruz, oysa çocuklar öyle mi? Cevap bu, çok kolay deyip seviniyorlar.

Önceden bir kitap okuyacağım zaman önce içindekiler kısmını iyice hafızama yerleştiriyordum. Önce bütüncül bakıyordum ki içini doldurabileyim ve hatırlamak istediğim zaman anında bilgiye beynimde ulaşabileyim. Çünkü insan zihni daha çok gruplamayı sever, kategorize etmeyi. Dağınık şeylerde aradığını bulmak daha zordur. Bu yüzden her bilim kendini kategorize etmiştir.

Anlayacağınız bütüncül bakabilmek, ayrıntıcı olmanın zıddı değildir aslında, sadece bir aşamasıdır. Düşünce sisteminde önce bütüne odaklanıp daha sonra ayrıntıya ulaşmak çoğu zaman en isabetli yöntemdir. Tümdengelim deniliyor buna fakat kendi bakış açımızı geliştirebilmemiz lazım.

Her Sıkıntı Yeni Bir Bakış Açısı

Kısaca hayatta yaşanılan veya öğrenilen her tecrübe bize bir bakış açısı kazandırmalıdır. Bir objeye tek yerden bakmak onu anlamak için çoğu zaman yetersizdir. Ona hem önden, hem sağdan, hem soldan, hem üstten, hem de alttan bakmak onun zihnimizde bir modellemesini çıkarmak olabilecek en sağlam yöntemdir. Aynı şekilde düşüncelerimiz bütün tecrübelerimizin bize çizdiği yollardan geçerse onlara bambaşka anlamlar katabilir, hiç olmayan yeni fikirler üretebiliriz. Bir göz rahatsızlığı, görme bozukluğu (%5 görebilmek) insanı hayattan tamamen koparabilir de, biiznillah onun ufkunu genişletebilir de. Allah’tan hiç bir zaman ümidinizi kesmeyin. Onun yerine başınıza gelen sıkıntılardan ders çıkartın, tecrübe edinmenin, farklı düşünebilmenin keyfini çıkartın. Hayatı düşüncelerinizle kolaylaştırın.

Çok kısa anlatmak istedim, söyleyecek çok şeyim var onları da başka yazılara saklamak istiyorum. İnşallah düşünce dünyanıza dokunabilmiştir. Sağlıcakla kalın, dua etmeyi unutmayın…

Similar Posts

8 Comments

  1. Çok güzel ifade etmişsin eline yüreğine sağlık bizler şu günlerde empati kurmayı unutmuşken sağlıklı bireyler olarak kolay hayatımızı zorlastırıken zor hayatları görmemizi ve anlamamızı sağladığın için teşekür ederim devamı gelmesi dileğiyle

  2. Rabbim tez zamanda șifa versin inșallah. Hepimizin birer imtihanı var șu dünyada.. Bizlerin bu durumu anlaması için açıklayıcı ve detaylı bir yazı olmuș. Aynı rahatsızlığı çeken arkadașlar içinde bilgilendirici. Böyle güzel düșünce yazılarının devamını bekliyoruz inșallah. Selametle..

  3. Kardeşim çok güzel ve aydınlatıcı bir bilgi paylaşımı olmuş eline yüreğine sağlık. Gerçekten bir farkındalık oluşturma gayreti içerisindesin. Rabbim yolunu daim etsin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir