Bir kimsenin ilmihal bilgileri edinmesi farz mıdır?
Sorunun cevabını vermeden önce, İslâm ilmihalinde hangi mevzuların yer aldığına bakmak gerekir.
Bildiğiniz gibi, günümüzdeki mevcut ilmihallerde belli başlı konulara ağırlık verilir, bunlar: İmanın ve islamın şartları, ibadetler, helâl ve haram olan şeyler...
Aslen “ilmihal” kelimesi, hâl ilmi, hayat ilmi, İslâmı yaşama ilmi manasına gelir. İslâmiyet ancak bilerek, öğrenerek, farkında olarak yaşanır. Bunları öğrenmek için de dinî bilgilerin toplu hâlde bulunduğu bir kitabı okumak gerekir ki, bu ihtiyacın büyük bölümünü ilmihal karşılar.
İlmihal bilgisinin temelini Sevgili Peygamberimiz'in (s.a.v.) şu hadis-i şerifi teşkil eder:
Beyzâvî, “Hadisteki ilimden maksat, kâinatın Yaratıcısını tanımak, Onun birliğini ve Rasulullahın (s.a.v.) peygamberliğini bilmek; namazın nasıl ve ne gibi hükümler çerçevesinde kılınacağına dair bilgileri öğrenmektir.” der.
Beyhakî, “Hadisteki bilgiden maksat, erginlik çağına ermiş ve akıl baliğ olmuş bir Müslümanın normal olarak bilmesi beklenen ve bilmemesi düşünülemeyen genel dinî bilgilerdir.” buyurur.
Bazı âlimler de konuyu şöyle değerlendirmişlerdir:
Evet, bu izahlarda da görüldüğü gibi, ilmihallerde yer alan bilgiler, gerek itikatta, gerekse ibadet ve günlük hayatta her Müslümanın bilmesi gereken, bilmekle yükümlü olduğu konulardır.
Oruç, zekât ve hac için de aynı hususlar geçerlidir. Bu ibadetleri yapabilmek için konuyla ilgili bilgileri elde etmek gerekir.
Helâl ve haramla ilgili meseleler için de aynı şeyleri söylemek mümkündür. Günlük hayatta neyin helâl, neyin haram olduğunu bilmeyen bir müslüman düşünülemez. Kaldı ki, böyle bir cehaletle İslâmî bir hayatın yaşanamayacağı âşikârdır. Her müslümanın ilmihal bilgisini bilmesi, öğrenmesi farzdır, bununla yükümlüdür.
* Sorularla İslamiyet
Sorunun cevabını vermeden önce, İslâm ilmihalinde hangi mevzuların yer aldığına bakmak gerekir.
Bildiğiniz gibi, günümüzdeki mevcut ilmihallerde belli başlı konulara ağırlık verilir, bunlar: İmanın ve islamın şartları, ibadetler, helâl ve haram olan şeyler...
Aslen “ilmihal” kelimesi, hâl ilmi, hayat ilmi, İslâmı yaşama ilmi manasına gelir. İslâmiyet ancak bilerek, öğrenerek, farkında olarak yaşanır. Bunları öğrenmek için de dinî bilgilerin toplu hâlde bulunduğu bir kitabı okumak gerekir ki, bu ihtiyacın büyük bölümünü ilmihal karşılar.
İlmihal bilgisinin temelini Sevgili Peygamberimiz'in (s.a.v.) şu hadis-i şerifi teşkil eder:
“İlim tahsil etmek her Müslümanın üzerine farzdır." (İbn-i Mace, Mukaddime:17)
Beyzâvî, “Hadisteki ilimden maksat, kâinatın Yaratıcısını tanımak, Onun birliğini ve Rasulullahın (s.a.v.) peygamberliğini bilmek; namazın nasıl ve ne gibi hükümler çerçevesinde kılınacağına dair bilgileri öğrenmektir.” der.
Beyhakî, “Hadisteki bilgiden maksat, erginlik çağına ermiş ve akıl baliğ olmuş bir Müslümanın normal olarak bilmesi beklenen ve bilmemesi düşünülemeyen genel dinî bilgilerdir.” buyurur.
Bazı âlimler de konuyu şöyle değerlendirmişlerdir:
“Helâl ve haramla, İslâm'ın şartları ve itikatla alakalı bilgileri öğrenmek farzdır. Ayrıca hadisten, insanların faydasına olan her ilmi öğrenmek kasdedilmiş olabilir. Çünkü Müslümanların ihtiyacını karşılayabilecek ilimleri öğremek bütün Müslümanlara farz-ı kifayedir. İçlerinden bazıları öğrenirse, bu mes'uliyet kalkmış olur.”
Evet, bu izahlarda da görüldüğü gibi, ilmihallerde yer alan bilgiler, gerek itikatta, gerekse ibadet ve günlük hayatta her Müslümanın bilmesi gereken, bilmekle yükümlü olduğu konulardır.
Oruç, zekât ve hac için de aynı hususlar geçerlidir. Bu ibadetleri yapabilmek için konuyla ilgili bilgileri elde etmek gerekir.
Helâl ve haramla ilgili meseleler için de aynı şeyleri söylemek mümkündür. Günlük hayatta neyin helâl, neyin haram olduğunu bilmeyen bir müslüman düşünülemez. Kaldı ki, böyle bir cehaletle İslâmî bir hayatın yaşanamayacağı âşikârdır. Her müslümanın ilmihal bilgisini bilmesi, öğrenmesi farzdır, bununla yükümlüdür.
* Sorularla İslamiyet
Son düzenleme: